Sevgili al yazmalı ve selvi boylu Radyo Karavan cankuşları.
Bendeniz normalde yazı yazan bir yapıya sahibim. Bunu zaten bilen bilir. Hatta bir ara yazmak benim konuşmanın önüne geçmişti. Aslında her zaman yazmak konuşmaktan daha sofistike çemkirtir insanı. Mesela birisiyle kavga edeceksem ve bu kimseyi değerli buluyorsam o kişiye yazarak cıngar çıkarmayı çok severim. Ama bayağı severim, yani epey severim manasında.
Çünkü ben mesela sözlü kavga ederken aniden küfür etmeye başlıyorum. Ama bunu istemeden yapıyorum. Yani ağzımdan çıkıveriyor kelimeler. Natürel olarak da çok zaman haklıyken haksız duruma düşüyorum. Ama geçenlerde takip edenler bilir, son derece haklı olduğum bir gün herifin biri İkea kasa kuyruğundayken afedersiniz dayıyor gibi tam dibimde duruyordu Kendisinden rahatsız olduğumu belli edercesine geyirdim. Aslında dayıyor gibi tabii ki değildi, onun ben ağzının ortasına zıçarım o ayrı mesele ama mesela biraz korkak ve çekingen bir yapıya sahip olsam o şekilde de şüphelenebilirdim. Belki de adamın salt tipine gıcık kapmış da olabilirim (salt dedim ve aniden edebi sulara yelken açtım farkındaysanız.)
Neyse işte, bazı mevzular yaşandı, adama bir metre insani sınırdır, ne münasebet bu kadar yakın duruyoruz gibi bir şeyler dedim ama çok terbiyeli ve hafif de artist bir şekilde konuştum. Adam çok kıl bir tipti ama kıyafeti vesairesiyle aynı apartmanda mesela altıncı katta oturacak bir adam tipindeydi ama dövsen döversin. Öyle kıl yani.
Derken etraftaki gerizekalılardan bir tanesi adamın haklı olduğunu, birbirimize toplum olarak güvenmemiz gerektiğini vurguladı hem de adamı hiç tanımıyor olmasına ve benim hiç bir şekilde küfür etmiyor olmama rağmen.
Dolayısıyla bendeniz bu kez küfür de etmediğim halde, haza hanfendi duruşumu bozmadığım halde yine de haklıyken haksız duruma düştüm.
Neden bunları yazdım. Çünkü ben o heriflerin taaa ecdatlarından başladığımı sözün uçup yazının kaldığı yazım dünyasında da internet vasıtasıyla gelecek nesillere bırakmak istedim.
Bu ülkede sadece kadın olmak bile haksız olmak için geçerli bir sebep. Dolayısıyla küfür et ya da etme, aynı kapıya çıkıyor.
Dolayısıyla ben yine Hügo’dan başlıyorum.
Kalın sağlıcakla değerli mitoloji severler.
Başgan kardeşiniz,
Ayça
Kadın haklı beyler…